Elektromanyetik Radyasyon Ölçümü

Elektromanyetik Radyasyon Ölçümü


Gsm baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik alan şiddetinin evinizdeki, iş yerinizdeki etkisinin ölçümünü profesyonel olarak, uluslararsı standartlara uygun olarak yapıyor ve sonuçları rapor şeklinde sizlere sunuyoruz. Yalam alanızdaki göreceli olası yüksek elektromanyetik alan şiddetine maruz kalan alanlarda nasıl değerleri azaltabileceği konusunda size danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

Tel: 216 415 80 87

İş Başvurusu

21 Kasım 2006

Genç Osman'ın hayatı

Osman, namı-ı diğer Genç Osman, tahta geçtiğinde 6 erkek kardeşi vardı. Bunlara bir süre dokunmadı. Ancak Lehistan seferine çıkacağı sırada, geride kalan büyük kardeşi Mehmed'in boğdurulması emrini verdi. Üzerine cellatların saldırdığını gören Mehmed, Genç Osman'a beddua etti: "Osman, Tanrı'dan dilerim ki, hayatından ve saltanatından mahrum olasın. Beni nasıl öldürüyorsan, seni de öyle öldürsünler."

Lehistan seferinde umduğunu bulamayan Genç Osman bundan askerin gevşekliğini sorumlu tutuyor ve devlette köklü değişiklikler yapılması gerektiğini düşünüyordu. Kızlarağası Süleyman Ağa ile padişahın hocası Ömer Efendi, bu konuda Genç Osmanı teşvik ediyor, Osmanlı askeri olmaya Şam ve Mısır askerinin daha layık olduğunu ileri sürüyorlar, padişahın buralara giderek asker toplamasını salık veriyorlardı. Bu operasyonu gizlemek için de padişahın hacca gitmesini öneriyorlardı. Şeyhülislam ve ordu padişahın hacca gitmesine şiddetle karşı çıktılar.

Asker ve ocaklar ayaklanarak Sultanahmet Meydanı'nda toplandılar. Padişahın hacca gitmekten vazgeçmesini ve Kızlarağası Süleyman Ağa ile hocası Ömer Efendi'nin sürgüne gönderilmesini istiyorlardı. Genç Osman, hacdan vazgeçtiğini söyledi ancak kimseyi azletmek ya da sürgüne göndermek gibi bir niyeti olmadığını da ifade etti. Askerler, bu sefer Vezir-i Azam Dilaver Paşa başta olmak üzere birçok önde gelen kişinin kellesini istemeye başladılar. Saraya bir ulema heyeti gönderildi ve Genç Osman'dan, askerlerin istediklerini yerine getirilmesi ricasında bulunuldu. Genç Osman taviz vermiyordu. Ulema heyetini sarayda alıkoydu. Bu, askerleri çileden çıkarmaya yetti. Saraya girmeye karar verdiler. Bu sefer Şehzade Mustafa'nın tahta çıkmasını da istiyorlardı.

Sultan Mustafa Kadınlar Dairesi'ndeydi. Kapıyı açamadılar. Dama çıkıp kubbeyi deldiler. Şehzade Mustafa bir minder üzerinde oturmaktaydı. Damdan içeri giren asker kendisine "Padişahım, dışarıdaki asker sizi beklemektedir" dedi. Mustafa'nın söyleyebildiği tek şey ise "su istiyorum" oldu. Üç gündür aç ve susuz bırakılmıştı.

Şehzade Mustafa'yı damdan yukarı çekerek dışarı çıkardılar; arz odasına götürdüler ve padişahlığını ilan ettiler.

Genç Osman ödün vermeme konusunda artık ısrarcı değildi. Kızlarağasını ve Vezir-i Azam'ı askerlere teslim etti. Askerler ikisini de hemencecik parçalayıp öldürdüler. Lakin askerin öfkesi dinmiyordu. Sıra padişahın kendisine gelmişti.

Osman, isyancılara ağlayarak "Bilmezlik ile size cefa ettim ise affeyleyin, siz etmeyin. Dün sabah padişah-ı cihan idim, şimdi üryan kaldım. Merhamet edip halimden ibret alın. Dünya size dahi kalmaz. Hangi padişahın kulları bu ihaneti ettiler?" diye merhamet istedi. Ama bu sözleri fayda etmedi.

Bir gün öncesinin cihan padişahı 18 yaşındaki Genç Osman'ı adi bir beygire bindirip sokaklarda, alaylar va aşağılamalar arasında askerin kışlasına götürdüler.

Hemen idam etmek istiyorlardı. Üç kere boynuna kement atarak boğmayı denediler. Ama üçünde de güçlü kuvvetli padişahı altetmeyi başaramadılar.

Bu sırada Sultan Mustafa'nın anası, cellatları ve ağaları tahrik etmeye çalışıyor, "Bu yılandır; eğer elinizden bir kurtulursa hepinizi yok eder" diyordu.

Sadrazam Davud Paşa bunun üzerine Sultan Osman'ı alıp Yedikule zindanlarına götürmek üzere birkaç kişi ile birlikte, saraydan, eski padişahın bulunduğu yeniçeri kışlaları camiine gitti. Yedikule'de padişah, sadrazam ve yanındaki üç yardımcısı tarafından idam edilmek istendi. Dördü birden, çok güçlü bir insan olan Osman'la başetmekte zorlanıyorlardı.

İçlerinden biri balta ile Osman'ın omzuna vurarak yere düşürdü. Boynuna kement geçirildi. Hem kementle boğularak hem de Kilindir Uğrusu denilen subaşı kethüdası tarafından husyeleri sıkılarak (yanlış okumuyorsunuz, husyeleri yani testisleri sıkılarak) idam edildi. Kulağını kesip Mustafa'nın annesine göndermeyi de ihmal etmediler.

Osmanlı tarihindeki ilk padişah katli böyle gerçekleşti.


Kaynak:http://arsiv.hurriyetim.com.tr/agora/00/12/11/tarih_l_goktem.html

"Google Osman"

Hiç yorum yok: