Nükleer Enerjiye, Nükleer Santrale Hayır!

Yine birileri Türkiye'ye eski teknolojiyi satıp halkı zehirlemek istiyor!

Nükleer Santraller hakkında gerçekler:

1) Nükleer Enerjiye Mahkum Değiliz!
6 Mart 1999 tarihli The New York Times gazetesinin ekonomi sayfasındaki bir makalede nükleer enerji şöyle irdeleniyor:

“Bir zamanlar neredeyse sonsuzmuş gibi algılanan nükleer enerji, bugünün elektrik üretimi içinde görece alçakgönüllü bir paya sahiptir. Bir nükleer santralın işletme maliyeti görece düşük olabilirken, inşaat maliyetleri ise kontrolden çıkmıştır. Bu durum, nükleer santralları piyasada o denli rekabet edemez bir hale sokmuştur ki bunlar yalnızca indirimli fiyatlarla satılabiliyor.”

2) Nükleer Santrallerin Atıkları Çok Tehlikli!

31 Aralık 1995 tarihli The Washington Post gazetesinin baş sayfasında yayımlanan haberin başlığı da “Nükleer Sorun Büyümeyi Sürdürüyor”du. Tam iki sayfalık inceleme yazısı şöyle devam ediyor:

“Bu sorun da her geçen gün, ülkenin 109 nükleer santralındaki yığınlara, 6 ton daha yüksek düzeyli radyoaktif atık eklenerek adeta bir ‘nükleer belirsizlik’ halinde büyüyor… Bugüne dek yaklaşık 30 bin ton tükenmiş yakıt… Bunların gidebileceği hiçbir yer yok… Kimse bunları istemiyor… ABD Enerji Bakanlığı (DOE) da bu konudaki incelemeler için bugüne dek 4,2 milyar dolar harcadı ama görünürde bir çözüm yok.”



3) Nükleer Enerji Aslında Daha Pahalıdır!

Bugün bir kilovat/saat nükleer elektriğin ortalama işletme ve bakım maliyeti, 2,5 sent civarında olup, bu rakam fosil yakıtlı santralların üç-dört katıdır.

"Google Osman"